19 Mayıs 1977’de Urfa’nın Bozova ilçesine bağlı Kırağlı (Çîkan) köyünde dünyaya gelen Haki Ayalp, öğretmen bir ailenin çocuğu olarak disiplin, kültür ve emekle yoğrulmuş bir hayatın temellerini küçük yaşlarda attı. Çocukluğu, ailesinin görev yaptığı farklı köylerde geçti. Eğitimine Urfa’nın Birecik ilçesinde devam eden Ayalp, meslek lisesinin Elektrik Bölümü’nü başarıyla tamamladı. Ancak onu bekleyen yol, bambaşka bir tutkunun — müziğin — izinde şekillenecekti.
Almanya’ya Uzanan Yolculuk
1996 yılında hayatında yeni bir sayfa açarak Almanya’ya göç eden Haki Ayalp, ilk olarak Hamburg’a yerleşti. Burada geçirdiği yıllar, hem yaşam hem de müzik anlamında büyük bir dönüşümün başlangıcı oldu. Daha sonra Heidi Holschtein ve Flensburg gibi şehirlerde kısa süre kaldıktan sonra 2003 yılında Kassel’e taşındı. Kassel, onun hem evi hem de sanatsal üretimlerinin merkezi haline geldi.
Müziğe Adanmış Bir Hayat
Müziğe ilgisi lise yıllarında bando takımında borozan çalmasıyla başladı. Bu ilk temas, Ayalp’in içindeki müzik tutkusunu alevlendirdi. 1995 yılında halk oyunlarına yönelerek ritim duygusunu geliştirdi, ardından bağlama çalmayı öğrenerek Anadolu ezgilerini Almanya’da yaşatmaya başladı. Halk evlerinde, derneklerde ve müzik gruplarında hem icracı hem de yorumcu olarak sahne aldı.
Sanatında Emek ve Özveri
Yıllar içinde sadece sahneyle sınırlı kalmayıp aranje, kayıt ve stüdyo çalışmalarına da imza attı. Sosyal medya ve televizyonlarda yayınlanan eserleriyle geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmayı başardı. 2023 yılında yaşadığı ciddi bir kazanın ardından üretimlerine ara vermek zorunda kalsa da, pes etmedi. Evinde kurduğu küçük home stüdyosunda yeniden müziğe döndü. Bu kez hem geçmişin birikimi hem de yaşadığı deneyimlerin olgunluğu ile çalışmalarını sürdürüyor.
Haki Ayalp’in Sanat Anlayışı
Haki Ayalp, müziği bir ifade biçimi, kültür aktarımı ve duygusal bir bağ olarak görüyor. Her ezgisinde memleket hasretini, yaşam mücadelesini ve insan sevgisini hissedilebilir bir biçimde dinleyiciye aktarıyor. Onun müziği, göçün zorluğunu, emeğin güzelliğini ve umudun gücünü anlatıyor.
